Lahik b. Humeyd :
Tâbiînin büyüklerinden,
fıkıh âlimi ve muhaddis. İsmi Lâhık bin Humeyd bin Saîd bin Hâlid bin Kesir bin
Hubeyş İbni Abdullah bin Sudûs es-Sudûsî el-Basrî’dir. Basra’da doğmuş ve
büyümüştür. Uzun müddet sonra Horasan’a yerleşmiş ve orada 100 (m. 718) yılında
vefât etmiştir. 101 veya 106’da vefât ettiği de rivâyet edilmiştir.
Lâhık bin Humeyd; Ebî
Mûse’l Eş’arî, Hz. Hasen, Hz. Muâviye, İmrân bin Husayn, Semure bin Cündeb,
İbni Abbâs, Mugîre bin Şu’be, Ümm-ül-mü’minîn Hz. Hâfsa, Ümmü Seleme, Enes bin
Mâlik, Kays bin İbâd ve birçok hadîs âliminden hadîs-i şerîf rivâyet etmiştir.
Katâde, Enes bin Sîrîn, Ebû-t-Teyyâh, Süleymân et-Teymî, Âsım el-Ahvel, Habîb
bin eş-Şehîd, Ebû Hâşim er-Rummânî, İmrân bin Hudeyr, Nuh bin Rebîa, Yezîd bin
Hayyân, Mukâtil bin Süleymân, Ebû Cerîr ve birçok Tâbiînden zât da Lâhık bin
Humeyd’den hadîs-i şerîf rivâyet etmişlerdir. İbni Sa’d, el-İclî, İbni Hirâş,
O’nun sika (güvenilir, sağlam) Tâbiînden, Basralı ve çok hadîs-i şerîf rivâyet
eden bir zât olduğunu söylemişlerdir.
Lâhık bin Humeyd (r.a.) çok
ibâdet eden, harâmlardan sakınan, harâmların kalbin zehiri olduğunu beyan eden
bir mübârek zât idi. Va’z ve sohbetlerinde bütün mü’minlere de harâmlardan
sakınmağı tavsiye ederdi. İnsanların harâmlardan sakınmaları, akılları ile
ölçülürdü. En akıllı kimsenin Allahü teâlânın men ettiği, yasak ettiği
şeylerden en çok sakınan kimse olduğunu beyan eden Lâhık bin Humeyd:
“Akıllıların en akıllısı harâmlardan en çok sakınan kimsedir” buyurmuşlardır.
Çünkü akıl hak ile bâtılı ayıran bir mî’yâr, bir ölçüdür. Haramlara dalan bir
kimsede âhıret aklı bulunmadığı açıktır. Zekâ ise akıldan daha başkadır. Lâhık
bin Humeyd (r.a.) bunları beyanla “İnsanların en akıllısı olan kimse,
harâmlardan sakınması en şiddetli olan kimsedir” buyurmuştur.
Hakîki namaz kılmak
se’âdetine eren büyük velîlerden olan Lâhık bin Humeyd, uzun uzun namaz kılar
ve hiç boş vakit geçirdiği görülmezdi. Buyurdu ki: “Namazların en efdali kıyamı
(ayakda durması) çok uzun olan namazlardır. İbâdetlerden en kıymetlisi en
efdali de, harâmlardan ve şüpheli şeylerden en çok sakınılarak yapılan
ibâdetlerdir.” Müslümanların ihtiyâcları için, onların menfaatları için çalışan
Lâhık bin Humeyd, dâima iyilik yapılmasını emrederdi. Buyurdu ki: “Alacaklından
borcunu almaman mümkün
ise bunu yap, alacağını
alma. Hakkını, almayı hak ettikten sonra, bu hakkını alacaklına terk etmen,
senin için büyük bir mükâfattır, âhırette senin için büyük bir ecir vardır.”
Fıkıh ve kelâm öğrenmeye
çok ehemmiyet verirdi. Fıkıh ilmini bilmeden, hiçbir amelin doğru olmayacağını
beyân ederdi. Buyurdu ki: “Bir kimsenin fıkıh öğrenmesi Kur’ân-ı kerîmi yeteri
kadar öğrendikten sonra, tamamını ezberlemesinden daha fazîletlidir.”
İbni Abbâs’dan (r.a.)
rivâyetinde İbni Abbâs (r.a.) buyurdu ki; “Resûlullahın (s.a.v.) bayrağı siyah,
sancağı ise beyaz idi.”
Kaynaklar:
---------------
1) Hilyet-ül-evliyâ cild-3,
sh-112
2) Tehzîb-üt-tehzîb
cild-11, sh-171
3) Tehzîb-ül-esmâ cild-2,
sh-70